Uzay deyince aklımıza kapkara ve sonsuz bir boşluk gelir.Oysa hepimiz biliriz ki,uzayda ısı ve ışık üreten binlerce yıldız bulunur.Buna rağmen uzay boşluğu hala simsiyahtır.Bunun nedenin hiç düşündünüz mü?
Yıldızların ve parlak gökadaların varlığına karşın uzayın siyah olmasının nedeni,çok geniş olması ve giderek artan bir hızla da genişlemesidir.Gerçi biz gökyüzünde çıplak gözle yalnızca 7-8 bin yıldız görebiliriz,ama birbirine kütle çekimiyle bağlı en az 100 milyar yıldızdan oluşan Samanyolu’nun içinde yaşıyoruz.Evrende bu gökadalardan 200 milyar kadarının bulunduğu hesaplanıyor.Gene de bu kadar yıldız,evrenin toplam enerji içeriğinin çok küçük bir bölümünü oluşturuyor.
Karanlık madde diye tanımlanan ve henüz gözlemlenmemiş,nitelikleri bilinmeyen ancak varlığını kütle çekimiyle belli eden bir madde türüyse,toplam enerjinin %23′ünden sorumludur.Evrendeki enerjinin geri kalanını ise,kütle çekiminin tersine itici bir etkisi olan gizemli bir karanlık enerjinin oluşturduğu ve son birkaç milyar yıldır evrenin giderek hızlanan genişlemesinden sorumlu olduğu,son gözlemlerle ortaya çıkmış durumdadır.
Gene son gözlemler,evreni yaratan Büyük Patlama’nın bundan 13.7 milyar yıl önce meydana geldiğini gösterdi.Bu durumda evrenle ortaya çıkan ışınım,ışık,yaklaşık 14 milyar yıldır her tarafa yayılıyor.Evreni bir küre gibi düşünecek olursak,bu durumda görünebilen (ışığın varabildiği) evrenin çapının 27-28 milyar ışık yılı olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder