Karadelik uzayın belli bölgeleridir; orada kütleçekim öyle güçlüdür ki -evrenin en hızlısı- ışık bile ondan kaçamaz. Bu yüzden karanlıktır.
Karadeliğin çok büyük kütleli bir yıldızın süpernova diye bilinen muazzam patlama ile ölümü sonucunda oluştuğuna inanılır.
Bir yıldız dış çeperini uzaya püskürttüğünde, ilginçtir ki çekirdeği içe çöker ve öyle çabuk büzüşür ki yoğunluk ve sıcaklığı hızla azalır.
Kütlesi yeterince büyükse çekirdeğin sonsuz yoğunlukta dehşet bir nokta olan “tekilliğe” dek büzüşmesini durduracak hiçbir kuvvet yoktur.
Karadelik “olay ufkuyla” perdelenmiş bir tekillikten oluşur. Olay ufku, deliğe düşen madde için geri dönüşün olmadığı noktadır.
Güneş karadeliğe dönüşse -korkmayın, bunun için yeterli kütleye sahip değil- olay ufku sadece 3 km eninde olurdu.
Karadeliğin kütle çekimi öyle büyüktür ki, Einstein’in kütleçekim teorisine göre, ışığı büker ve zamanı yavaşlatır.
Yani karadeliğe yaklaşabilseniz, kafanızın arkasını görürdünüz; kafanızın arkasındaki ışık karadelik etrafında bükülerek gözünüze gelirdi.
Zamanın yavaşlaması yüzünden de olay ufku yakınında evrenin geleceği, ileri sarılan bir film gibi hızla gözlerinizin önünden geçerdi.
Karadeliği doğrudan görmek (şimdilik) imkansızdır çünkü küçüktür ve karadır. Varlığını dolaylı olarak kütleçekiminden anlarız.
Örneğin, Cygnus X-1 görünmez eşinin (karadelik) etrafında dönen büyük kütleli bir yıldızdır. Karadeliğin maddeden X-ışını emdiğini görürüz.
Karadeliğin doğum çığlığı, sudaki çember dalgalar gibi uzayı titreştiren kütleçekim dalga patlamasıdır. Bunun tespiti KD varlığını kanıtlar.
“Yıldız” karadelikleri dışında evrende (gökada merkezlerinde) Güneş’in milyonlar ila milyarlarca katı “süperkütleli” karadelikler de vardır.
Ayrıca evrende Büyük Patlama ateş topunun şiddetinden geriye kalan mini karadelikler olma ihtimali de vardır.
Aslında karadelikler tamamen kara değildir! Stephen Hawking’in keşfettiği gibi “kuantum” etkileri yüzünden onlar “Hawking ışınımı” yayarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder